İş

Sanayiciler enflasyon muhasebesinin ek vergi doğurmasından şikayetçi

Ankara Ticaret Odası (ATO), odanın İstanbul Gedik, Başkent ve Atılım üniversiteleri işbirliğinde nisan ayında düzenlediği “Enflasyon Düzeltmesi, Enflasyon Muhasebesi Midir?” panelinin sonuç raporu yayımlandı.

Raporda, enflasyon düzeltmesinin, bu haliyle servet vergisi niteliği taşıyacak bir uygulamaya dönüşebileceğine işaret edilerek, “İşletmelerin aktifinde yatırım amaçlı tutulan arsa değerlenerek kazanç elde edildiği kabul ediliyor ve vergilendiriliyor. Yıllara yaygın inşaat işlerinde maliyetten hareketle yapılan enflasyon düzeltmesi kazanç haline dönüşüyor ve vergilendiriliyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Yıl sonunda bir kez yapılan enflasyon düzeltmesinin her geçici vergi döneminde yapılacak olmasının mükellefler ve mali müşavirler için iş yükü oluşturduğunun aktarıldığı raporda, enflasyon düzeltmesinin geçici vergi dönemlerinde uygulanmaması talep edildi.

‘Vergisel sonuç doğurmamalı’

Raporda, enflasyon düzeltmesinin vergisel değil, muhasebeye ait bir işlem olarak görülmesi gerektiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

“Enflasyon düzeltmesi, tüm finansal tabloların yüksek enflasyonlu dönemlerde güncellenmesi işlemi olarak yapılmalı, vergisel bir sonuç doğurmamalıdır. Bu nedenle vergisel enflasyon düzeltmesi kaldırılıp belirli ölçeği aşarak bağımsız denetime tabi olan işletmeler zorunlu, diğerleri ise seçimlik olarak mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutmalılar.”

‘Vergi adaletini zedeleyecek’

ATO Başkanı Gürsel Baran, son dönemde dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmelerin de etkisiyle Türkiye’de yaşanan enflasyonun işletmeleri ve ticari faaliyetleri etkilediğini bildirdi.

ATO üyelerinin yüksek enflasyon sonucu oluşan fiktif kazançların vergi yükünden kurtulmak için enflasyon muhasebesi uygulanmasını beklediğine dikkati çeken Baran, şunları kaydetti:

“Ancak geldiğimiz noktada, enflasyon düzeltmesi uygulamasının birçok mükellefi ilave vergi yüküyle karşı karşıya bırakacağı görüldü. Enflasyon düzeltmesi hesaplamalarıyla ortaya çıkacak farklardan dolayı mükelleflere ilave vergi çıkması, vergi adaletini zedeleyecek bir durumdur. Ekonominin ve vergi gelirlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak öncelikli konumuz olmalı.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu